Pazartesi, Kasım 24, 2008

gel bak neler anlatıcam sana :)

aradan baya bayaa bir zaman geçtikten sonra yeniden bir şey ler yaz ı yor olmanınverdiği salak ruh haliyle karşımdayım. aradan geçen bu süre içerisinde eve çıktım ben ahali. ev arkadaşlarım da çinli :) çakma çinli değil oricinal. tee hongkongdan gelmişler falan falan. neyse işte çin mutfağını keşif akşamları yaşıyorum haberiniz olsun. holly mutlaka çin'e gidip oradaki bütün yemeklerden tatmam gerektiğini söylüyor ki sebebi her önüme geleni afiyetle yemem ve sonrasında hımmm harika bir tatbu yahu diye keyiflenmem. halbuse o kadar da güzel değil yemekler de, malum öğrenci adam sıcak yemeği bulunca dilini kullanmıyor pek. tat koku ne ki yut gitsin :) onun dışında hımm... işte tv izleyip duruyoruz vs vs vs. aman yazmaya başlarken ne harika günler geçirdim ballandıra ballandıra anlatayım dedim, şimdi de farkettim ki yok öyle bişey ühühühühüh. kendine iyi bak bye görüşürüz öptüm...

hebe hübe çan çin çon

Cumartesi, Eylül 06, 2008

Ramadan

Mübarek ramazan ayına girmiş bulunmaktayız.ben de bu vesile ile ramazan arkadaşımın evine süresiz girmiş bulunmaktayım.kovulana kadar da buradayım.fazla uzun sürmeyeceği belli.yakında kovulurum buradan da.başımı sokacak bir çatım bile yok anlıyor musun hadi gülümse...?

Bu arada aşağıdaki yazıyı dikkate alıp benimle iletişime geçmemiş olan canım sapigima selamlarimi yolluyorum gözlerinden öpüyorum.

Hebe hübe kem küm

Perşembe, Ağustos 14, 2008

hadi bakalım

sevgili gerizekalıcığım,
bu açık mektubu sana yazarken inan içimde hiç bir kötülük yok. sana sadece üzülüyorum ve de acıyorum. can sıkıntını benimle uğraşarak giderme sevdan başına iş açsın da istemiyorum. gel insan gibi konuşalım. derdine derman bulalım

Cuma, Haziran 13, 2008

unutmadım seni

canım blogum unutmadım seni. söz eski günlerdeki gibin yazışacağız coşacağız :)

Çarşamba, Nisan 30, 2008

geldi bahar ayları

uzun zaman olmuş yine yazmayalı. aslında sadece buraya değil, hiçbiryer e yazmıyorum doğru düzgün. nerde o eski yetersiz veri, nerde o yazma aşkı, hevesi. aslında bir yere gittikleri yok, yerlerinde duruyorlar ama üşeniyorum sanırım. ya da biriktireyim de dolu dolu yazarım sonra diye kendimi kandırıyorum belki de.aman neyse. canım sıkıldı işte. içimizi dökecek başka yer bulamadık da ondan buraya yazıyoruz. bir nevi sinirleri boşaltma merkezi diyebiliriz bu bloga. ya da bu yazıya. eskiden ne güzel şeyler yazardım. günde 2-3 tane yazı yazdığım zamanlar da yok değilmiş hani. anlatacak şeylerim olmadığından değil de sanki şimdi anlatmak istediklerim ya da başımdan geçenler o kadar eğlenceli ve anlatılmaya değer gelmiyorlar gözüme. zamanında kağıt parçalarına yazdıklarımı dosyalıyordum. geçen dolabımı düzeltirken elime geçti. yarebbiii neler yazmışım. aslında ciddi ciddi hepsini word e aktarıp , orasından burasından keserek, yeni eklemeler yaparak bir roman bilemedin uzuncana bir öykü oluşturabilirim. çatır çatır yazmışım aklımdan geçenleri, kafamda canlandırdıklarımı. hepsi de bir insanın ağzından çıkan söylemler. şöyle oldu da böyle oldu da dan ziyade neden böyle oldu acaba? ben neden bunlarla uğraşıyorum gibisinden yakınmalardan oluşuyor çoğunluğu. hiç mutlu değilim anladığım kadarı ile. dışarıya gösterdiğim salak saçma sırıtık suratım beni de kandırıyor olacak ki pek görmüyorum gerçeği gibi geliyor bana nedense. yazma şeklimden de hiç hoşnut değilim şu an açıkçası. bu ne böyle ergenliği üzerinden atamamış yazma meraklısı sivilceli genç tripleri. yani adam gibi yazmak dururken gayet laubali bir biçimde kelimeleri sıralıyorum. perihan mağden sendromu da denebilir bu yaptığıma. hiç değilse ben araya yabancı sözcükler katıp bazı kelimeleri büyük harflerle yazmıyorum. şükür buna da. daha da kötülerini gördük biz bu alemde.

gayet alakasız bir konuya atlayıp bitiriyorum karalamamı. facebook taki burç eklentisi ciddi ciddi gaipten haberler vermekle kalmıyor, başınızdan geçen olaylar hakında size analizler de sunuyor. kim hazırlıyor acep? bir arkadaşım olmasından şüpheleniyorum

hebe hübe keme küme

Pazar, Mart 23, 2008

selam asl?

uzun zamandır yine yazmıyormuşum diyerekten girişimi yapıp, bahsedilecek konu yokmuş gibi izlediğim filmlerden bahsetmek istiyorum. ama öncesinde taa 24 nisana kadar ara veren lost un allah belasını versin. bu ne lan bölük pörçük dizi mi izlenirmiş. hiç böylesini de görmemiştik arkadaş demek istiyorum. dedim rahatladım. afili aynasızlar diye türkçeye çevrilen starsky and hutch isimli nadide komedi filmini izledim geçenlerde. 70 lerde bu isimle yayınlanan bir polisiye dizi varmış zannımca. onunla ilgili eğlenceli bir film bu. iki birbirine zıt polisin beraber çalışmaya başlaması ve başlarından geçenleri konu edinen bu komedi, öyle böyle değil. gülmekten karnıma ağrı girdi. 70 ler ve 80 ler le çok iyi dalga geçen bu filmde yok yok. bulsam dvd sini alacam ama sordum, soruşturdum yok sağda solda. kamera arkası görüntüleri ile silinmiş sahneleri çok merak ediyorum. bunun dışında spiderwick güncelerini izledim. çok şahane über bir film olmasa da sıkılmadan ilgi ilen izliyorsunuz. benim en çok hoşuma giden şey ise, başrol oyuncusu minik veledin performansı. büyüsün hele görün bakın. ben diyeyim bir leonardo dicaprio, sen de robert de niro. sonraaa unuttum bak şimdi . çok film izledim bu aralar ondan böyle oldu. haa günahkarlar diye bi film var vizyonda şu an hatta. onu da izledim de bahsetmeye değmez. paranoid park, kite runner, ara ise bu hafta vizyona giren ve izlemek için can attıklarım. juno yu izleyeli çok oldu lakin :)

neyse bu kadar laubalilik yeter. hadi kib, grsz, bye

hebe hübe film milm

Çarşamba, Şubat 06, 2008

amman

bir senedir yazmıyormuşum gibi iğrenç bir espri ile giriş yapayım. en son 15 aralık tarihinde karalamışım bir şey ler cik. o zamandan bu yana neden yazmıyordum sebebi belli, adamlar açtılar yazar alımını ekşisözlükte, biz de oraya karalayacak şeyler uydurup onları yazmaktan, buraya bakacak zaman bulamadık. ve fakat arada sırada da olsa blogumu açıp eski yazılarımı okumadım değil. ama anlamadığım bir şey var ki o da şudur: ulen beni daha nasıl hala neden ne sebepten keşfedemediler? bir cevher yatıyor bu sayfalarda lakin bi Allah'ın kulu da " bilader harcanma site köşelerinde gel yamacımıza" demedi, demiyor, demeyecek bu gidişle de.... hey gidi yetersiz veri....

hebele hübele türban üniversitede :)