çok acayip bir iş bu yazı yazma mevzuu. yazmak istersin yazamazsın, hiç yazasın yoktur, oturur sayfalarca döktürürsün. ha anlamlı olur, ha anlamsız. zaten senin anlıyor olman yeter, başkaları anlasa ne olur anlamasa ne? insanlar oturup bir metnin ya da romanın başına nasıl yazıyorlar anlamıyorum. misal roman? nasıl yani? aylarını yıllarını masa başında oturarak ve yazarak geçiriyorsun. yazıyor, beğenmeyip siliyor, yeniden yazıyorsun.... yazdıklarını okuyup beğenmediğin tarafları düzeltiyorsun. sonra bunları kendin bi dosyaya doldurup rafa kaldırıyorsun... evet aynen böyle yapan insanlar biliyorum. adam oturmuş romanlar hikayeler yazmış, götürmüş matbaa da ciltletmiş (nasıl bir filldir bu?) kitap şeklinde vitrinine koymuş bekletiyor. kimselere de okutmuyor. en güzelini yapıyor. belki de fani okuyucuların ağızlarının suyunu akıtarak şakşakladıkları kitaplardan romanlardan cartlardan curtlardan daha sağlam bir şey yazdı adam ve bunu bencillik ve ipnelik olsun diye paylaşmıyor zavallılarla? olamaz mı yani? olabülüü de olamayabülüü de. bu durumda yapılacak bir şey de yok. onlar birisi adam öldükten sonra keşfedilinceye kadar vitrin süslemeye devam edecekler....
ben de ne zamandır oturup cidden bir şey ler yaz mak isti yorum. lakin bir türlü muaafffaak olamadum. bakın imla kurallarından ve de kelimelerin doğru yazılışlarından bile bi haberim. vay anasını.... hatta vay babasını....
...............hebe hübe kem küm.........