Salı, Ağustos 01, 2006

1984



her zaman için, adından çok bahsedilen, çok konuşulan, dünya klasiklerine girmiş eserleri okumaya karşı olmuşumdur. bunun yanında popüler olanları da sevmem , okumam. lakin gümbür gümbür gündemde kalan davincişifresini okuduğumda haklı oldugumu anlamıştım. klasik olay örgüsüne yamanan leonardo motifleri çekici kılmasına kılıyordu hikayeyi ama bizim insanımıza uzak olan"kutsal kase"ydi "isa'nın torunları"ydı sorunsallarından ibaret olması bu kadar konuşulmasını sağlamıştı dünya çapında. iyi güzel kendi çapında idare eder bir kitap olması bizi ilgilendirmiyor bu aşamada.

ama şunu belirteyim can dostlar bazı kitaplar var ki mutlaka okunması gerekenler arasında, sizlerin gözünüzü açacak.... bunlardan birisidir 1984. uzun zamandır el atmadığım, ama merak ettiğim bu kitabı okudum en sonunda. ve kitabın güzelliği yanında neleri neleri etkilediği gözlerimin önünden geçtikçe, etkisi o kadar da büyüdü gözümde. distopya kelimesinin tam karşılığı olan, ve aklınıza gelebilecek herhangi bir distopik kurgunun temeli olduğunu düşündüğüm bu kitabı okuyunuz derim başka da bi şey derim, terli terli soğuk su için, çok tatlı oluyor...