Pazar, Mayıs 27, 2007

cuma ertesi

kaçtır ha yazdım de yazdım diye diye açıp açıp kapattığım blogger sitesini doldurmak bu geceye nasipmiş. halama gidiyorum diye çıktığım kızılay yolculuğum lost 3. sezon finalini izlemek için özgüne gitmemle yurtta sonlandı. kızılayda dolandım avare avare. gittim bi taşın kenarına oturdum yaklaşık bir saat gelen gideni gözlemledim. kızılay ın kalabalık olmadığını toplasan 1000 kişilik bir kalabalığın aşağı yukarı yürüyerek kalabalıkmış izlenimi verdiğini farkettim. aynı adamlar, kadınlar önümden 2-3 kez geçtiler. ben avare avare otururken onlar avare avare dolandılar. bir günüm de böyle yalan oldu. boşa geçti. kitap almak istiyordum olmadı, beğenemedim bişi. raflar kitap dolu. o kitapların çoğu boş. bu kadar da ticari bir işe döndü ya kitap yazmak-basmak. artık ne yapsak boş arkadaş. alıyordun kitabı. okumaya başlıyorsun felaket....

neyse efenim ben size iki mükemmel gruptan bahsedeyim de kulaklarınızın paslarını silip atın afiyetle. birincisi camera obscura isimli isveç olduklarını sandığım bir grup. yumuşak ve hoş şarkıları var. melodiler çok hoş. dinlemekten bıkmıyorsunuz. bir diğeri ise the postmarks isimli grup. bunlar nereli bir bilgim yok açıkçası ama bunlar da çok yumuşak ve dinle dinle bıkma şarkıları yapıyorlar. indirin internetten dinleyin. satın almaya çalışmayın. o parayla karnınızı doyurun...

Hebe hübe Kem Küm