Çarşamba, Nisan 05, 2006

ayna ayna söyle bana, var mı daha garibi bu dünyada.....

- Bir tek seni anlayamıyorum. Kendime inandığım, kendimi bildiğim kadarıyla kimin yüzüne baksam, ne olursa olsun, birşeyler okuyabiliyordum, ta ki sana bakana kadar.- Neden ben? Daha önce böyle birşey başına gelmediğine göre, bundan önce yaptığın tespitler tam olarak doğru değildir bence. Bunu söylememin nedeni, kendine olan tam güvenindir.
- Hayır senden öncekiler yanlış değildi. Her zaman haklı çıktım. Seni okuyamıyor değilim, içini biliyorum ama bu yüzünden okunmuyor. Her insanın düşüncesi, onun yüzüne, yüzünün ayrıntılarına saklanır. Okumasını bilen bunları görür,okur. Ama senin yüzünde böyle bir giz yok. İçinde neler oluyor, ne düşünceler dolanıyor kafanda, bunları biliyorum ama bunu yüzünde görememem, sanki... Her neyse bir sorun bu benim için.
- Yerinde olsam önce şu gözlükleri çıkarırdım gözümden. Birde öyle bakmayı dene bana!- Ama gözlüklerim olmadan...- Dinle beni ve çıkar onları öyle bak.- Tamam, ama şimdi seni tam göremiyorum.- İşte ben, gerçek ben de bu zaten. Net değilim sınırlarım yok artık. Beni belirten çizgiler silindi uzun zaman önce.
- Bundan ne mana çıkarmam gerekli?- Bana böyle bakarken bende gördüklerinle birleştir aklındakileri, bütünleştir. Bütün bildiklerim, yaşadıklarım, hissetiklerim, beni böyle, bu bulanık hale getirdi. Birike birike içimdekiler dışıma sızdı ve bulandırdı beni. Anladın mı şimdi?
- Hayır böyle olmaması gerekiyor. Ben seni bulanık görüyorsam sende beni bulanık görüyorsun demektir. Beni tam okuyamıyorsun ve buda bizi çıkmaza götürür. Sen neden çıkardın ki gözlüğünü?- Ben değil sen çıkardın!!!- Anlayamıyorum , nasıl olabilir ki? Ben benim, sende ben?- Beni görmek için gözlüğe ihtiyacın yok ki senin.- Bunlara bir anlam veremiyorum. Biz aynı isek sorun ne?- İşte bende sana bunu anlatmaya çalışıyorum. Bakmakla görmek aynı şey değildir. Bakarsın ama göremezsin. Bunu bildikten sonra zaten nasıl bakman gerektiğini anlarsın.....