istek bi yazı yazacağım aklıma gelmezdi. bir arkadaş (arkadaştan öte olsa keşkem :) ) tutturdu neden benimle ilgili birşeyler yazmıyorsun diye. ben ne dedim olur dedim. o ne dese benim cevabım heee olacak bunu biliyorum. o da biliyor olacak ki yaz dedi. şimdi bu kişiyi ifşa etmeden anlatayım biraz. kendisi bana bir mynet gecemde çapkınlık ve de kibarlık dersleri verdi. baktım okudum uyguladım. dedim bu kişi sağlam baya. çünkü dediklerini yaptıkça özelime gelen kız sayısında şey insan sayısında bir artış gözlendi " selam seviyeli bir muhabbete ne dersin" demekten parmaklarımda nasır ve de s,e,l,a,m,v,i,y,b,r,m,u,h,t,n,d harflerinde silinmeler meydana gelmişti. artık öyle mi değil. neyse benden geçelim ona gelelim. kendisini görmemiştim o zamana kadar öyle böyle alakasız muhabbetlerim oluyordu. sonra bir gün, ki o gün benim için milad sayılabilir, resmini gördüm. inanamadım. hayretler içinde kaldım. ağzımj açık dilim dışarda salyalarım kenarlarda bir vaziyette bir süre kalakalmışım. yandan arkadaş mendil uzatınca toparlanır oldum. böyle bir güzellik o yaşta olur muydu? hiç görmemiştim ( yaşını da söylemiyor ama benim boyumda bir oğlu var diye bilirim) sonra ben her nete girdiğimde acaba nette mi diye kendi kendime sormaya başladım. bir doyumsuzluk hali gözleniyordu bünyemde. sonraları ben kendi kendime " neden 10 yaş daha yaşlı değilim uleyn" diye kahırlanırken, kendisi yaşın sorun olmadığını, önemli olanın kişilik olduğunu söyledi.(bu cümle ve sonrasındakiler benim hayal ürünüm) sonra ben bu gazla olmayan kişiliğimi şekillendirmeye başladım. saolsun sayesinde bir kişiliğimde var. ama benim oluşturduğum bu kişilik onun aradığı kişilik değilmiş. ters tepti anlayacağınız. neyse dedim bari arkadaş olalım , dost kalalım bana bunu da çok görme lütfen dedim (lütfen demedim yalvardım yakardım ağladım, gecelerim uykusuz, günlerim tatsız , hayatım renksizleşti) sonra bana kıyamadı ve beni normal yaşantıma (ki normal yaşantım her ne kadar normal olmasa da) dönmeye ikna etti. şimdi konuşuyoruz , muhabbetler ediyoruz. ama görüşemiyoruz. çünküm yurt dışında... dedim gel ben sana bakarım. evlenelim. sana kır düğünü yapıcam falan derken kandıramadım. neyse kısmet diyelim. ilk gelişinde kaçırcam ama bundan haberi yok onun aramızda kalsın olur mu hatta olar mı :P
bu arada sürekli fotoğraflarını çekmesi ve her seferinde beni benden alması başka bir ayrıntı... kendisi hakkında yazmadım bendeki yansımalarını yazdım ama olsun. ben onu bendeki haliyle seviyorum :)